6 Temmuz 2011 Çarşamba

Sir Elton John,hizmetinizdeyim...

Tam 18 yıl önce bir Haziran akşamı, daha doğrusu benim ÖYS'ye girdiğim stresli ve yorgun günün akşamı kardeşimle birlikte İnönü Stadı'nda Elton John konserine gitmiştik, annemle babam bizi kapıda beklemişlerdi. Konser çıkışı kendimize The One tişörtü bile almış, yıllarca giyip hava atmıştık. İlk Elton John kasetimizi de konserin ertesi günü satın almıştık da annem bile sevip biz evde yokken dinler olmuştu.

Dün akşam yine Elton John konserindeydim. Bu kez stadda değil karşısındaki Küçükçiftlik Parkı konser alanında, yanımda kardeşim yoktu ama akşam çıkışta yine babam gelip aldı beni :) Kaç yaşına gelirsen gel, ister evli ol, ister çocuklu anne-babalar için kızları hep çocuk kalıyor. 

18 yılda ben yaşlanmıştım da Elton John yaşlanmamıştı, 2,5 saat boyunca sahneyi terketmedi, herkesi coşturdu. Orkestrası da bir alemdi; birkaç tane yaşlı delikanlı - biri uzun saçlı ve çiçekli gömleği göbeğine kadar açık gitarist Nick Nolte, biri son Mohikan görünümlü baterist, diğer gitarist aynı Nejat Yavaşoğulları, iki tane çello çalan ve fes takan çıtır delikanlı, arkada pofuduk kıvırcık saçlarıyla tombul neşeli siyahi vokalistler grubu ki bellerinde Shakira/dansöz şıngırtılarından vardı. 




Seviyorum bu adamı ne yapayım; kimliğine sahip çıkmasını, partneri/eşi ile taşıyıcı anneden çocuk sahibi olmasını, bir futbol takımı satın almasını, güneş gözlüklerini, rüküş ayakkabılarını-ceketlerini, kulise incir ve palmiye istemesini, piyanosuyla çocuğuymuş gibi oyun oynamasını, insancıllığını, her yardım organizasyonunda yer almasını seviyorum - 80'ler ve 90'ların simgesi hüzünlü ve neşeli şarkılarını seviyorum; en çok da Nikita'yı...

Babam beni eve bırakırken şöyle dedi: "İnsana kaç kere nasip olur böyle dünya çapında bir sanatçıyı izlemek?" Bana iki kez nasip oldu, çok şanslıyım...biliyorum.

1 yorum:

  1. Böyle büyük bir devi sahnede izleyebilmek de çıkışta karşında babanı bulman da büyük şans.. Ne güzel oldu, denk geldi.. :-)

    YanıtlaSil