7 Kasım 2011 Pazartesi

Ekim ayından bize kalanlar...

Serra Yılmaz'dan duyularak Ralph Waldo Emerson'dan beğenilen bir alıntı:
"Başarı sık sık gülmek ve çok sevmektir; akıllı insanların saygısını ve çocukların sevgisini kazanmaktır; dürüst eleştirmenlerin onayını almak; sahte dostların arkadan vurmalarına dayanmaktır; güzeli sevmektir; herkesteki en iyiyi bulmaktır; karşılık beklemeyi düşünmeden kendiliğinden vermektir; geride ister sağlıklı bir çocuk, ister kurtarılmış bir ruh, ister bir parça yeşil bahçe, ister iyileştirilen bir sosyal durum bırakarak dünyanın iyileşmesine katkıda bulunmaktır; gönlünce eğlenmek ve gülmek; kendinden geçerek şarkı söylemektir; tek kişi bile olsa, birinin sizin varlığınızdan ötürü daha rahat nefes aldığını bilmektir. İşte bu başarılı olmaktır."

Romanlar:
1) Hınç Ayları - Pascal Bruckner - Ayrıntı Yayınları
İçinden kötülük fışkıran bir roman, okudukça negatifliğin esiri olunabilir. Pek tuhaf içeriği nedeniyle metrobüste okumaya hiç uygun değil :) Roman Polanski tarafından 1992'de Acı Ay adıyla beyazperdeye aktarılmış. (5/10)

2) Madam Arthur Bey ve Hayatındaki Her Şey - Mine Söğüt - YKY
Uzun süredir okuduğum en farklı ve şaşırtıcı romandı, Mine Söğüt'ün dilini ve içiçe giren insan öykülerini çok sevdim. Bu romanda da "kötülük" başrolde ama bulaşıcı değil. (8/10)


"Geçmişi fotoğraflardan öğrenmek mümkün mü? Ne anlatabilir bugün bize, çoktan ölmüş bu insanların durgun ve suskun suretleri? Sadece zamanın geçip gittiğini ve herşeyin bir gün bittiğini. Herkes ölür. Her şey biter. Ama yine de hayatta aslolan telaştır. İstektir."

3) Luisito - Susanna Tamarro - Can Yayınları
Emekli bir öğretmenin hayatına tesadüfen giren bir papağanla değişen hayatı... Hem hüzünlü, hem keyifli bir öykü. (8/10)


Tiyatro:
1) İstanbul Şehir Tiyatrosu - Dullar
Sabun köpüğü bir oyun ama Güzin Özyağcılar ve Hale Akınlı karşılıklı döktürüyorlar - tek perde olduğu için sıkılmadan izlenebilir. (6/10)


Sinema:
1) Paris'te Geceyarısı - Woody Allen
Bu da sabun köpüğü bir film ama Paris dekorunda zaman yolculuğu - sanatçıların sahneye giriş çıkışları ve ince esprili bir Woody Allen imzası ile izlemeye değer. (7/10)